Kayıtlar

Mayıs, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

OVERLAPPİNG STORMS- 5

  5: Piknik "Taufan!" "Sonunda buluşuyoruz!" "Ah..." Taufan aniden odasına dalan iki kardeşi Blaze ve Duri'ye neşeyle sırıttı. "Aze! Ri!" İki çocuk da ona doğru koştular ve aynı anda ona sarıldılar. "Seni çok özledik kardeşim..." "Ben de sizi görmek istiyordum. Canım çok sıkılıyor." Taufan kollarını iki kardeşine dolarken aşırı gülümsemekten gözleri kısılmıştı. "Bacağını kırdığın için eğitime gitmediğini duyduk. Bu yüzden seni uyanık yakalayabileceğimizi düşündük." dedi Duri gülümseyerek., Taufan arkasındaki mantığı çözmüş olmalarına şaşırsa da, başını salladı. "Bu doğru. Uyumuyorum." "İyisin değil mi? Başka bir yerine bir şey oldu mu? Abang Beliung sana bir şey yaptı mı?" Öfkeli görünen Blaze art arda sorular yağdırırken, kaşlarını çattı. Ancak aslında sadece endişesini gizlemeye çalışıyordu—tıpkı gizlice hayranı olduğu Halilintar gibi. "Haha, iyiyim Blaze, iyiyim." dedi Taufan güle...

ELEMENTAL MASTERS/ELEMENTALS- 13. BÖLÜM

  13. Bölüm: Uyanmak Yavaşça doğrulurken, başını tutarak inledi. İnanılmaz korkunç bir baş ağrısı vardı ve odasının aşırı aydınlık olması da durumunu hiç iyileştirmiyordu. Bekleyin. Odası?!! Ama—öyleyse neredeydi?? "Neredeyim ben?..." Dirseklerinden destek alarak doğruldu ve etrafa baktı. Bembeyaz bir odada, bembeyaz bir yatakta, bembeyaz örtülerin içinde yatıyordu. Ayağa kalkmaya çalıştığındaysa, iki bacağında da müthiş bir acı hissetti. Kaşlarını çattı ve üzerindeki örtüyü açtı. İki bacağı da alçılıydı—muhtemelen kırılmıştı, ya da öyle bir şey. Ama ne olmuştu da kırılmıştı? "Halilintar? Şükürler olsun, uyanmışsın!" Halilintar, içeri giren kadın kendisine sarılırken, kıpırdamadan durdu. Açıkça şaşkındı, çünkü kadının kim olduğunu bilmiyordu . "İyi misin canım?" Kadın yüzün avuçlayarak onun ifadesini incelediğinde, kaşlarını endişeyle çattı. "Neden konuşmuyorsun?" Halilintar cevap vermedi. Ne diyebilirdi ki? Konuşsaydı da kadını incitse miydi? Uz...

SHOULD HURT YOU- 2

Her bölüm uyarmam gerekmeyecek. Ancak bu bölüm hala biraz vahşi. Bölüm 2: Kim o? Halilintar çenesinde küçük bir morlukla, prensesin odasının önünde, kapıda dikilmiş, bekliyordu. Yüz ifadesi kayıtsız olsa da, yüzü, özellikle de yanakları yağmurda kalmış gibi ıslaktı. Onu yaraları sarılmış bir şekilde, huzurlu bir uykuda bulan prenses çılgına dönmüş, her şeyden sorumlu tuttuğu Halilintar'ı iyice hırpalamıştı. Halilintar yumruklarını sıktı. Öyle ki, tırnakları avuçlarına batıyordu, ama umurunda değildi. Prenses yüzünden kesikleri iyileşmeden tekrar açılmıştı ve sızlıyordu. Aslında ayakta duramayacak haldeydi ama onun durumunu umursayan kimse yoktu. Güçlü durmak istiyordu ancak sabah yaşadıkları aklına geldikçe, gözyaşlarını engellemekte zorlanıyordu. ... Tahmini 13-14 yaşlarındaki çocuk, gözlerini ovuşturdu ve yavaşça doğruldu. Etraftaki bağırış çağırışın ne olduğunu anlamaya çalışırken, bir el kolunu sıkıca kavradı ve onu zorla ayağa kaldırdı. Halilintar gözlerini kırpıştırarak karşı...

İNTERDİMENSİONES İTİNETRANTUR- 5

 5: Aramızda "Majesteleri... Biz neden yalnız dolaşacağız?" diye sordu Emily, Kraliçe Anne ve Kral Thunder'a ait olann odaya girerlerken. Burası Kraliçe ve Kral'a aitti ve hangi rütbeye sahip olursa olsun, kimse onların izni olmadan asla girilemezdi. Ancak Emily Kraliçenin misafiriydi ve onunla birlikte girecekti. "Bugün kız kıza sohbet edeceğiz tatlım." dedi Prenses Emily (Kraliçe Anne) neşeyle ellerini çırparak. "Thun da Haliciğin'le birlikte olacak. Hem yakınlaşmak, hem de birbirimizi tanımak için yapıyoruz bunu." "Ahi bu iyi." Emily gülümsedi ve geniş odayı iyice geniş gösteren balkona çıktı. Elbette bu balkon, evlerinizdeki gibisinden değildi. Odayla arasında sadece boydan bir pencere vardı ve balkonun kendisi de oda kadar genişti. "Emily, tatlım, Halilintar'ı seviyor musun?" diye sordu Kraliçe Emily, bir süre sessizce esen rüzgarın tadını çıkararak ayaklarının altında uzanan krallığı seyrettikten sonra. "Halil...

İN WHİTE- BÖLÜM 11

Bölüm 11: Peki Ya Kalbin? Dehşet onu tüm gücüyle sardı; Taufan bir an için özür dilediğinde bile tepki vermedi. Halilintar hayatında ilk kez terazinin tam ortasında duruyordu, iki tarafa doğru bir santim bile kıpırdayamıyordu. Bir tarafta, ilk tanıştıkları andan itibaren ona karşı hep iyi davranan Gempa, taşındıktan sonra hayatını düzene sokması için elinden geleni yapan kişi vardı. Ama diğer tarafta onu karanlıktan çıkaran, ona dünyayı bütün ihtişamıyla gösteren ve onu geri kazanmak için her şeyi yapmaya hazır olduğu çocukluk arkadaşı Taufan vardı. Ve kararsız olan Halilintar, tüm şok ve hayal kırıklığıyla baş başa kaldı; etrafını saran karmaşanın büyüklüğüne bakılırsa, en azından içlerinden birinin kendisine yalan söylediğini fark etti. Tek iki arkadaşından biri ona yalan söylüyordu ve kalbi ne kadar kırık olsa da, kim olduğunu öğrenmekten bile korkuyordu. Sadece sonunda gerçekle yüzleşmek ve değerli arkadaşlarından birini kaybedebileceği gerçeğiyle yüzleşmek düşüncesi bile... onu so...