TAUFAN İLE YEDİ GÜN- 3: KARDEŞİMLE BİR GÜN
3: Kardeşimle Bir Gün "Taufan... Taufan... Taufan!" "Ha—ne oldu?!" Taufan irkilerek düşüncelerinden sıyrılırken gözlerini kırpıştırdı ve burnunun dibine girmiş kardeşini görebilmek için geri çekildi. "Uuh.. Blaze?" "Evet, benim!" diye tısladı Blaze fakat pek mutlu görünmüyordu. Aksine sinirli olmalıydı ki, ellerinden buharlar çıkıyordu (o ateş elementi). "Beni duymamanın sebebi nedir?" "Eheheheh... Düşünüyordum." diye kendini savunmaya çalıştı Taufan yanağını ovuşturarak fakat Blaze onaylamaz bir şekilde başını iki yana salladı. "Çok fazla düşünüyorsun... Şimdi beni dinle. Harika bir fikrim var—" "Bekle." Taufan elini kaldırarak kardeşini susturdu ve kaşını kaldırarak, "Bu fikri Halilintar'a sordun mu?" diye sordu. Normal bir soru gibi görünebilirdi ama oldukça önemliydi ve ayrıca oltalama sorusuydu. "Elbette!" diye bağırdı Blaze öfkeyle. Bunun üzerine Taufan onu daha fazla kızdırma...